Yükleniyor...
Diş eti hastalıkları kemik dokusuna zarar vererek direkt diş kayıplarına neden olabiliyor. Bu durum kişilerin çiğneme fonksiyonlarını, beslenmelerini, konuşmalarını da olumsuz etkiliyor. Ayrıca yüz estetiğini bozarak özgüven kaybına yol açıyor. Diş eti hastalıklarının bir diğer olumsuz etkisi ise diyabetlilerde kan şekeri dengesini kontrolden çıkarması ve kalp-damar hastalıklarını tetikleyebilmesi.
Işte bu konularda farkındalık yaratmak amacıyla 12 Mayıs Diş Eti Sağlığı Günü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Avrupa Periodontoloji Federasyonu’nun önderliğinde, Türk Periodontoloji Derneği basta olmak üzere 29 ülke derneğinin katılımıyla gerçekleşen etkinliklerin başlıca amacı, toplumu diş eti hastalıklarından korunma yolları konusunda bilgilendirmek.
DİŞ ETLERİNİZDEKİ BU BELİRTİLERİ ÖNEMSEYİN!
Türk Periodontoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahar Eren Kuru, “Erken teşhis edilen diş eti hastalıkları ağız ve vücut sağlığıyla ilgili sorunlara yol açmadan başarıyla tedavi edilebilmektedir. Koruyucu yaklaşımın ve erken teşhisle yapılan tedavinin maliyetinin oldukça düşük olduğu da unutulmamalıdır” diyor.
Prof. Dr. Bahar Eren Kuru, diş eti hastalıklarının başlıca belirtilerini ise şöyle sırslıyor:
Diş etlerinde kanama Kırmızılık Diş etlerinde hacimce büyüme Diş etlerinde çekilme ve şekil bozukluğu Diş ve diş etinin birbirinden ayrılması Diş ve diş eti arasındaki doğal derinliğin artması (cep oluşumu) Diş boylarının uzaması Dişlerde hassasiyet, kamaşma Dişlerin yer değiştirmesi, aralarının açılması Dişlerin sallanması.
SAĞLIKLI DİŞ ETLERİ İÇİN NE YAPMALI?
Peki, diş eti hastalıklarından korunmak için neler yapmamız gerekiyor?
Düzenli diş fırçalamanın önemine değinen Prof. Dr. Bahar Eren Kuru, Türkiye’de 2015 yılı verilerine göre kişi başına diş fırçası kullanım sayısının 1.02, tüketilen diş macununun ise bir tüpten daha az olduğuna dikkati çekerek “Bu rakamlar gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir” diyor.
Prof. Dr. Kuru, sağlıklı diş etlerine sahip olmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor:
Sabah ve gece yatmadan önce; günde iki defa dişlerinizi fırçalayın. Eğer diş eti hastalığınız var ise bu süre yeterli olmayabilir, daha uzun fırçalama yapmanız gerekebilir. Üç ayda bir diş fırçanızı değiştirin. Yılda bir ya da iki defa diş hekiminize muayene olmayı ihmal etmeyin. Günlük ağız bakımında tek başına dişlerin fırçalanması yeterli değildir. Mutlaka arayüz fırçaları ve diş ipiyle diş aralarının temizliği yapılmalıdır. Gerek normal, gerekse elektrikli fırçalar dogru teknikle uygulandıklarında oldukça etkin temizlik yaparlar. Uzmanların arayüz fırçalarını uygulamalı olarak hastalara göstermeleri zorunludur ve bu fırçalar mutlaka dogru teknik ile uygulanmalıdır.
DİŞ ETI HASTALIĞI ŞEKER DENGESİNİ BOZUYOR!
Prof. Dr. Bahar Eren Kuru, diyabet ve diş eti hastalıklarının birbirlerini etkilediklerini belirterek şöyle konuşuyor:
“Diyabet hastaları, eğer kan şeker seviyeleri kontrol altında değil ise, diş eti hastalıklarına yatkınlıklarının yüksek olduğunu asla akıllarından çıkarmamalıdır. Buna karşın tedavi edilmemiş diş eti hastalığı da diyabetlilerde kan şeker seviyesinin kontrol altına alınmasını zorlaştırır.
Diş etlerindeki rahatsızlık kalp-damar ve böbrek hastalığı gibi diyabetik komplikasyonlarla karşılaşma riskini de yükseltir. Teşhisi yeni konulmuş tüm diyabet hastaları mutlaka detaylı bir agız-diş sağlığı muayenesinden geçmelidir.”
DİŞ ETI HASTALIĞI ERKEN DOĞUM NEDENİ
“Gebelik gibi tüm hormonal dengenin değiştiği ve yeniden yapılandığı süreçte diş eti hastalıklarının önceden kontrol altına alınması büyük önem taşımaktadır” diyen Prof. Dr. Bahar Eren Kuru, anne adaylarına şu önerilerde bulunuyor:
“Düşük doğum ağırlığı, hamilelik hipertansiyonu ve erken doğum gibi bebegin ve annenin sağlığını etkileyen sorunların diş eti hastalıkları ile ilişkisi güçlü kanıtlarla belirlenmiştir. Bu nedenle mümkünse gebe kalmadan önce ya da gebeliğin 3-6 ayları arasında diş eti problemleri kontrol altına alınmalıdır.”
Yayın kaynağı: